Başlığı okuyunca hayır işlerinin de israfı olur mu diye düşünebilirsiniz. Evet, ekmeğin, suyun, elektriğin, aldığımız nefesin, konuştuğumuz kelamın, zamanın israfı olduğu gibi hayrında maalesef israfını yapmaktayız.
Nasıl olur hayrın israfı; yani bir kişi kamu yararı için belirli bir miktar zaman veya para harcayacak ama belki de o yatırımından hiçbir sevap kazanamayacak.
Birkaç örnekle açıklayalım konumuzu:
Anadolu insanı genelde 60’lı yaşlara geldiğinde hacca gitmek için yoğun emek harcamaya başlar. Bu yaşlara kadar işler güçler, çocukları evlendirelim, biraz para biriktirelim, o sorumluluğu çalışırken taşıyamam gibi nedenlerle geciktirilerek gidilen bu hac ibadetine birde mahalle baskısıyla bir çok kimse eş dost akraba ve gelen misafirlere hediye verme zorunluluğu ile neredeyse hac masrafı kadar hiçte azımsanmayacak bir harcama yaparak seccade, tespih ya da Çin menşei’li oyuncak veya giyim eşyalarına paralar ödenmektedir.
Zaten evinde onlarca seccade olan misafire bir seccade daha vermek, onlarca tespih olan akrabamıza bir tespih daha vermek işte hayrın israfına girebilecek örneklerdir.
Köylerimizde 50’li yaşların üstündeki büyüklerimiz gördükleri her su kaynağına birer çeşme yapmaktadır. Suyu çıktığı gözden alıp plastik sağlıksız borularla 300-400 metre aşağı yol kenarına indirmek, hem suyun çıktığı yerdeki yaşayan hayvanlara hem de bitkilere yapılan bir yanlıştır. Ayrıca bu uygulamanın yaklaşık bedeli ile hiç içme veya kullanma suyu olmayan, temel ihtiyaçlarını bile en az 3-4 kilometre ileriden Hıristiyan köylerinden gece (gündüz Hıristiyanlar kullandığı için) su taşıyarak karşılamaya çalışan Afrika da ki yüz binlerce Müslüman kardeşimize su kuyusu açtırmak inanıyorum ki hayır sahipleri için çok daha kazançlı manevi bir yatırım olacaktır.
Cemaati olmayan bir yere camii yapmak, ya da aşırı lüks ile imar etmek, dünyada her 5 saniyede bir açlıktan ölen çocuklar olduğunu düşündüğümüzde israf değil de nedir?
İhtiyaçlarımızı karşılayan bir otomobilimiz var, ama modeli yükselsin ve çevreye nispet için aynı özellikte daha pahalı bir araç almak, benzer özellikleri olan 1000 TL’lik cep telefonunu, sadece yeni model yükseltmek için 3000 TL’lik telefon ile değiştirmek, zaten kullandığımız evimizdeki perdeyi modeli eskidi diye atıp yenisini almak onca ihtiyaç sahibi varken doğru olmayan satın almalardır.
Ülkemizde ve dünyamızda bir kuru ekmeğe muhtaç, barınacak yeri olmayan, ya da parası olmadığı için evlenemeyen milyonlarca ihtiyaç sahibi varken bu tarz sırf mahalle baskısı veya elalem ne der mantığı ile yapılan harcamalar israfa en iyi örnek olacak davranışlardır.
Öğrenciye burs, hastaya tedavi parası, bekar’a evlilik desteği, hiç su olmayan bölgelerde su kuyusu, açlıktan insanların öldüğü bölgelere yardım, öksüze yetime destek vererek hayır işlerimizi taçlandırabiliriz. Tabi ki burada sağ elin verdiğini sol el duymayacak düsturu önemlidir. Eğer amacınız reklam ise en başta bahsettiğimiz konulara benzer hayır işlerini yapmaya devam edebilirsiniz. Her konuda olduğu gibi bu konularında takdiri tabi ki Allah’a kalmıştır.
