Türkiye de hastane deyince herkes of ya yine mi hastane, işin yoksa git gel, ufacık bir rahatsızlık için yapmadıkları kalmıyor daha birçok sebep arka arkaya sıralanıyor daha hastaneye gitmeden insanlar stresten daha çok hastalanıyor.
Peki neden daha hastaneye gitmeden hasta oluyoruz.
Eskiye göre hastaneler de kuyruk çilesi azalmış olsa da devlet hastanelerinde halen bunları görüyoruz. Diğer taraftan gereksiz prosedürlerin arkası gelmek bilmiyor. Doktor yada diğer görevlilerin de görevlerini özensiz yapmaları da sistemin aksamasında büyük rol oynuyor. Gelin tüm bu nedenleri bir örnekle açıklamaya çalışalım.
Halk gözü ile hastanede bir gün
İstanbul’un en büyük hastanelerinden biri olan Şişlide ki bir hastaneye muayene olmaya gittim. Bu hastane eğitim ve araştırma hastanesi olarak en çok bilinen hastane. Hemen konuya geçelim. Sabah erken saatlerde hastaneye ulaştım, muayene olacağım bölüme geldim. Sözde sekreterden muayene olmak için bir barkot aldım. Muayene olmak için Saat 8:30 dan saat 11:45 e kadar bekledim. Neden o kadar bekledin dediğinizi duyar gibiyim, hemen cevap vereyim.
Hastaysan haksızsın demektir
Ben bir engelli olarak gittiğim hastanede nedense hiç önemsenmedim duvarda hastanemiz de ”engelliler, yaşlılara, hamilelere, şehit ve gazi yakınlarına” öncelik tanınmaktadır, yazısı adeta süs olarak yazılmış gibi kimsenin umurunda olmadım. Vaktinde gelmeyen doktor sayesin de ise kuyruk aldı başını gitti, benimle aynı saatlerde gelenlerden tutunda benden sonra gelenlerin hiçbiri vaktinde muayene olamadığı için kuyruk uzadı gitti. Saat 11:15 da hastaneye gelen doktor hanım sabah kahvesini içmeye koyulurken kapıda ki kuyruk artmaya devam ediyordu.
Bekleyenlerin artık sabrı taşmaya başladı
Başta ben olmak üzere poliklinik kapısında bekleyen hastaların artık sabrı taşmaya başlamıştı, kimi yaşlı, kimi hamile, kimisi de acil olan hastaların sinirleri gerilmeye başlamış adeta çatacak yer aramaya başlamışlardı. Biz sinirden kendimizi yerken doktorun yanına pat diye girip çıkmaya başlayan torpilli hastalar da dikkatimizden kaçmıyordu. Ben daha fazla dayanamayıp sekretere benim bu hastanede önceliğim yok mu diye sorduğum soru karşısında aldığım cevap beni daha da sinirlendirmişti. Hastanenin diğer bölümlerinde geçerliymiş de öncelik hakkım o bölümde değilmiş. bu durum karşısında sesimi duyan başka bir insan evladı doktor benim beklediğim doktorun odasına girerek dışarıda bir engelli hasta var neden onu almıyorsunuz dediğin de, doktor haberim yok diye cevap verdi. O anda anladım ki sekreter işini doğru yapmıyor hastalardan çok elindeki telefona konsantre olan sözde sekreter beni bekleten sebeplerden biriydi. Diğer bir konu ise doktorun görevine zamanında gelmeyişi idi. Bir diğer sebep ise online randevu sıra numarası ile hastaneye direk gelen hastalara verilen sıra numaralarında ki tutarsızlıktı bunun da sebebi yine işini bilmeyen telefon tutkunu sekreterdi.
Sonuç olarak
İşlerini doğru yapmayanların sıkıntılarını her zaman olduğu gibi yine hastalar çekmeye devam ediyor.
Görevine geç gelen doktor, işini bilmeyen biliyorsa da önemsemeyen sekreter, ve bunları denetlemeyen hastane yönetimi herkes başına buyruk hareket ederek hastaların sıkıntı yaşamasına sebep oluyorlar. Çalışanlar çalıştıkları yerin bir hastane olduğunu unutup adeta babalarının çiftliği gibi görüyor işlerine gereken özeni göstermiyorlar. İşte tüm bu sebepleri alt alta sıralayınca olan yine hastalara oluyor ve sonu gelmeyen kuyruklar kaçınılmaz oluyor.
Hastanelerde sıra bekleyenlerin oluşturdukları kuyrukların olmadığı çalışanlarında işlerini doğru düzgün yaptıkları yarınlar gelir mi bilmiyorum ama tüm bunlara rağmen sizlere sağlıklı mutlu bir yaşam diliyorum.
