Özgürlük kelime anlamı olarak; başkasının haklarına müdahale etmeden herhangi bir sebeple sınırlanmama, baskıya, kısıtlamaya bağlı olmadan düşünme ve davranma durumudur diye kısaca açıklayabiliriz.
Bireylerin özgürlükleri vardır olmalıdır. Peki devletlerin özgürlükleri ! Bir devlet nasıl özgür olur. Biz özgürüz diyen politikacıların yönettiği ülkeler günümüzde gerçekten özgür mü?
Özgürlük dış bir gücün senin yaşamına müdahale etmemesi olarak düşündüğümüzde günümüzde devletlerin maddi ve manevi güçleriyle diğer devletleri yönlendirdiğini açıkça görmekteyiz.
Türkiye Cumhuriyeti devleti geçtiğimiz hükümetler zamanında Almanya’dan parasını verip tank alıyor ve Almanya sözleşmeye Güneydoğuda kullanamazsın maddesi koyuyordu ! Düşünün bir ürün alıyorsunuz hem de bedava filan sanmayın milyar dolarlar ödüyorsunuz ama satan kişi bunu şurada şu iş için kullanamazsın diyor ve kullanamıyorsun ama sen özgürsün !!!
2002 yılında Savunma sanayimizin sadece %24 ü yerli ve milli üretimlerden oluşurken bu oran 2017 %76 gibi önemli bir orana ulaşmıştır. Bu oran %100 e ne kadar yakınsa o kadar özgürüz demektir.
Bir malı siz üretmiyorsanız üretene daima muhtaçsınız. Yurtdışından aldığımız tankları yine yurtdışından gelecek firmalara modernize ettirmek zorunda kalıyorduk. Adı modernizasyon ama uygulamada kendilerinden çıkan eski teknolojiyi kullandıkları bile dillendirilmişti. En önemli hususta artık teknolojinin gelişmesiyle bu tarz askeri araçlarda eklenecek bir çip veya farklı bir modülle sizin değil düşmanın istediğini yapmak zorunda kalabilirsiniz.
Savaşa giriyoruz ve tüm uçaklarımız Amerikan malı ve düşmanımız Amerika, savaş esnasında Amerika’ya mola verelim sizden 5 uçak motoru 10 kanat alacağız uçaklarımıza takıp sizi bombalayacağız diyebilir miyiz ne kadar saçma geldi değil mi ?
Bu nedenle her alanda ama her alanda üretmeliyiz. Yurtdışından gelen veya sermayesi yabancı olan malların listesinin Bakanlıklarımız tarafından yayınlanması ve bu ürünlerin muadilini üretenlere destek verilmesi gereklidir.
Geçen hafta yapılan YGS sınavında devletin dağıttığı kalem silgi kalemtıraş setinin içinde alman malı üretimler olduğunu sosyal medyada gördük. Bizim silgi ve kalemtıraş üretebilen veya üretebilecek bir tane işletmemiz yok mu? Sınavı organize edenler yoksa bile ürettirmelidir. Yerli üretim yapan firmalara da ihalede ayrıcalık tanınmalıdır.
Üretmek, üretmek, üretmek bizim tek çıkış yolumuz budur. Son yıllarda Gayri safi milli hasılanın artması ile halkımız daha çok tüketim toplumu haline geldi. Marka sevdası aldı başını gitti. Güneş gözlüğünün kenarında o marka yazmazsa almıyoruz. Ondan daha kaliteli ve pahalı olan onlarca marka varken yine sırf marka için onu tercih ediyoruz.
Bir ürünün yerlisi varsa ithalini almayın. Ülkemize döviz sokmalıyız cebimizdekini yabancılara vermemeliyiz. Misafirliklere giderken neredeyse tamamı yabancıların elinde olan zararlı asitli içecekler yerine çok daha sağlıklı olan çiftçimizi destekleyeceğiniz meyve alın götürün.
Devletlerin özgürlüğü ve gücü üretime bağlıdır. Birine borcun varsa ondan zamanla emirde alırsın. Genç nüfusun ve gücün farkında olun. Hemen bugün ithal ürünler listesini alıp neyi üretebilirim diye çalışmaya başlayın. İşte gerçek vatanseverlik budur.
