Varlık içinde açlık 3

0
119

Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil… 

Bir tarafta kuru ekmeği bulamayan insanlar diğer tarafta ekmekleri, yemekleri çöpe atan, mideyi sonuna kadar tıka basa dolduran bu nedenle de sağlığından olan insanlar. Biri açlıktan hastalanıyor ve çeşitli sağlık sorunları yaşıyor, diğeri de çağımızın hastalıklarından olan fazla yemek, yemek yüzünden obezite dahil bir çok hastalığa kapı aralıyor. Yok mu? bunun ortası, ekmeği paylaşmak, gereğinden fazla gıda tüketmeyip ihtiyaç sahiplerine vermek bu kadar da zor olmamalı. Ne diyor Necip FazılEğer tadını bilirseniz Ekmeği paylaşmak, ekmekten daha lezzetlidir.

Türkiye’de her gün yaklaşık 120 Milyon ekmek üretilmekte ve bunun ortalama 12 milyonu çeşitli şekiller de israf edilip çöpe atılmaktadır. Bir örnekle israfın boyutunu anlatmak gerekirse ülkemizdeki 1 yılda israf edilen ekmekle 100 Yataklı 84 Hastane yapılabiliyor. Çanakkale savaşında günlük çeyrek ekmekle beslenip savaşmak zorunda kalan neslin torunları olarak 12 milyon ekmekle yaklaşık 24 milyon açın temel ihtiyacının karşılanabileceğini unutmamalıyız.

İslam dininde de midenin 1/3’ü yemek, 1/3’ü Su ve 1/3’nünde hava için boş bırakmak gerektiği ifade edilmiştir. Bu formül tıbbında kabul ettiği sağlıklı yaşamanın ve (obez) olmamanın da çözümüdür.

Bir çok dinde sade yaşam, israf etmeme ve ihtiyaç sahiplerine yardım ana kurallar olarak yerzekat-miktari-nasil-hesaplanir_646x340 alır, ama ne kadar uygulanıyor bu tartışılır. Zekat; belirli şartlara ulaşmış mal veya paranın 1/40’ının ihtiyaç sahiplerine verilmesi olarak açıklayabiliriz. Bu kuralın uygulandığını düşünelim, ortada hiç ihtiyaç sahibi kalmaz. Osmanlının en iyi dönemlerinde zekat, verilecek insan kalmadığından kaynaklarda bahsedilir. Evet, bu müessese tam olarak işlese 1-2 yıl gibi kısa bir sürede geçim sıkıntısı olan aile kalmayacaktır.  Zekat, fakirin zenginin malı üzerindeki hakkıdır. Bu şekilde paylaşımla zengin malı manen de temizleyip, zengin fakir arasından hasetlik düşmanlık yerine kardeşlik hukukunu topluma yayacaktır.

Açlığa çözüm için; bu dünyanın geçici olduğunu hatırlamalı, yanımızda çalışanlara gerçekten günümüz şartlarında ailesiyle rahat yaşayabilecek şekilde maaş vermeli, israftan kaçınarak ihtiyaç sahiplerine daha fazla destek olmalı, ayrıca cimrilikten kaçınarak toplumumuzdaki yardıma muhtaçlara destek olmalıyız. Hiçbir çocuk bu dünyada yatağa aç girmemeli, hiçbir baba da evlatlarının açlıktan ağlamasını görmemelidir.

Paylaşmanın tarif edilmez mutluluğunu ve huzurunu herkesin yaşaması dileğiyle…

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here