Mevlana ne güzel söylemiş; “Ne fark eder kör insan için elmas da bir, cam da”
Değişelim artık yeter; kurtulalım artık demode olmuş eski model fikirlerden, dilimizdeki iğrenç küfürlerden, kadına yönelik şiddet ve baskıcı tutumdan, aile içi şiddetten, eğitimden, gelenek ve göreneklerden, hepsinden.
Kısacası; o kafalarda şartlanmış kokuşmuş ne varsa, hepsini çöpe atmak gerekli.
İnsanların iyiye ve kötüye bakış açıları kendi yaşamlarına göre değişiyor.
Ayrıca kişinin özbenliği çok önemlidir. Yaptığımız bütün davranışlarımız, hal ve tavırlarımız, diğer insanlarla olan ilişkilerimiz, tutkularımız kısaca her hareketimiz bizim özbenliğimizi oluşturmaktadır.
Oysa ki, bizim gelişmemiz, ilerlememiz için sürekli sorgulayan ve değişime açık, aydın, ileri görüşlü beyinlere ihtiyacımız vardır.
Şartlanmış beyinlerle asla bir yere varamayız. Çünkü onlar kendi önyargılarından asla kurtulamazlar. Böylelikle de bazen kendilerine , bazen de etraflarına zarar verirler.
Çözüm için aydın ve kararlı insanlara, dürüst, ileri görüşlü bir sisteme ihtiyacımız var. O kadar çok şey var ki değişim için, ama şartlanmış beyinler değişmediği takdirde hiç bir yol kat edemeyiz.
Türkiye, kültürel çeşitliliği olan bir toplumdur. Bu çeşitliliğin ve farklılıkların özgürce oluşmasına ve yaşanmasına izin verilmesi, saygı duyulması gereklidir.
